15 Kasım 2013 Cuma

B.BELEDİYESİNİN MECLİSİNDE ALMIŞ OLDUĞU KENTSEL DÖNÜŞÜM KARARININ İPTALİ İÇİN 19 / KASIM /2013 SALI GÜNÜ SAAT 13:00' DE PARKA GELECEK OLAN MAHKEME KEŞİF HEYETİNDEN İSTEKLERİMİZ

DEĞERLİ SEMT MECLİSİ ÜYELERİ
VE
BÖLGE SAKİNLERİ KOMŞULARIMIZIN DİKKATİNE,
Bölgemizin önemli güncel konularından olan, 100. Yıl Birlik Parkı' nın son hukuki durumu :
Açılan Kentsel Dönüşüm Davasıyla ilgili olarak Birlik Parkı' nda yapılacak olan Keşif , daha önce 15 / KASIM / 2013 Cuma günü saat 10:00 da yapılması Mahkeme tarafından bildirilmiş idi.
Ancak Bilirkişilerin talebi nedeniyle Keşif tarihi değişmiştir. 
KEŞİF :
19 /KASIM/2013  SALI GÜNÜ  SAAT 13:30' DA                  
PARKTA YAPILACAKTIR.
100.YIL İŞÇİ BLOKLARI MAH.
ÇUKURAMBAR MAH.
ÇİĞDEM MAH.
KIZILIRMAK

MAHALLELERİNDE
VEYA ANKARADA YAŞAYAN
DEĞERLİ BÖLGE VE İL SAKİNLERİ
CANIM  ARKADAŞLAR,
Keşif günü ve saatinde
BÜTÜN KOMŞULARIMIZIN
Birlik Parkımıza gelerek Keşif heyetinden ;
42.000 M2 KULLANMA ALANI OLAN  CANIMIZ PARKIMIZIN  OLDUĞU GİBİ KORUNMASINI VE BU ŞEKLİYLE KALMASINI İSTEYECEĞİZ.
GEÇEN SENELER  ANKARA B.BELEDİYESİ TARAFINDAN ( 2011-2012 YILLARINDA)  AYNI PARKI VE YEŞİLİ YOK EDEREK İMARA AÇMAK VE BU İMARDAN RANT KAZANMA AMAÇLI HAZIRLANAN PLANLAR, BÖLGE SAKİNLERİNİN VE MESLEK ODALARIMIZIN KAZANDIKLARI  İDARİ VE TEMYİZ DAVALARINDA KAMU YARARI GÖRÜLMEDİĞİ İÇİN İPTAL EDİLMİŞ İDİ.
ANCAK ANKARA  B.BELEDİYESİNİN BASİT BİR PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPARAK, BU SENEDE (2013 YILI) AYNI AMAÇLA VE AYNI ŞEKİLDE YEŞİL ALANLARI VE
80.000 nüfuslu (4 Mahalle) BÖLGE SAKİNİNİN, EMZİKLİSİNDEN 90 YAŞINA KADAR
HERKESİN VE HER KESİMİN  KULLANDIĞI  CANIMIZ PARKIMIZI, BU ANLAŞILMAZ, VE MAHKEME KARARLARINA RAĞMEN FRENLENEMEZ BİR İŞTAHLA TEKRAR YOK ETMEK VE  ÇEŞİTLİ SPEKÜLATÖRLERE  RANT SAĞLAMAK AMACIYLA ALMIŞ OLDUĞU KENTSEL DÖNÜŞÜM KARARININ VE PLAN DEĞİŞİKLİĞİNİN   TEKRAR VE KALICI BİR ŞEKİLDE İPTAL EDİLMESİNİ TALEP EDECEĞİZ.
Arkadaşlarımızın Birlik Parkında yapılacak olan keşif toplantısına katılımda gereken hassasiyeti göstereceklerinden eminiz.
Bilgilerinize
Selam ve Sevgilerimizle
100.YIL İŞÇİ BLOKLARI - ÇUKURAMBAR - ÇİĞDEM - KIZILIRMAK MAHALLELERİ SEMT MECLİSİ
Hasan SARIKAYA..........İşçi Blokları Mah Muhtarı ve Bşk. Yrd.
Figen Yücel.....................Kızılırmak Mah Temsilcisi ve Bşk. Yrd.
Faruk Bayraktar............İşçi Blokları Mah Temsilcisi ve Bşk. Yrd.
M. İhsan Gülbudak...............................Çukurambar Mah Muhtarı
Cemal Akın..................................................Çiğdem Mah Muhtarı
Cengiz Yağ..............................................Kızılırmak Mah Muhtarı
Erdinç Kahraman............................Çiğdemim Derneği Temsilcisi
Zahide Erdal......................................İşçi Blokları Mah Temsilcisi
Çiğdem Ekici......................................Çukurambar Mah temsilcisi
Tülay Korkmaz.........................................Çiğdem Mah Temsilcisi
Melih Karakadıoğlu
Dönem Sözcüsü ve Başkan
Mimar Ahmet Nedim Kaya

19 Ağustos 2013 Pazartesi

ANKARA'NIN İÇME SUYUNDA KİRLİLİK!..


ŞEHİR ŞEBEKESİNİ SEVİNÇLE KULLANAN  VE BESLEDİĞİ 
BÜYÜKBAŞ HAYVANLARINI
 PAZARA HAZIRLAYAN ANADOLU KADINIMIZ




KMO (KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI):

ANKARA`NIN SUYUNDA KİRLİLİK SAPTANDI! KİRLİLİK GİDERİLENE KADAR MUSLUK SUYU İÇİLMEMESİNİ ÖNERİYORUZ

Yayına Giriş Tarihi:29.07.2013 Güncellenme Zamanı: 29.07.2013 11:01:11  

Kimya Mühendisleri Odası,
27 Temmuz 2013 tarihinde Ankara şebeke suyuna ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

Sağlık Bakanlığı Laboratuvarı Ankara‘nın şebeke suyunda kirlilik saptadı. Sudaki Alüminyum miktarı izin verilenin dört kat üstünde. Merkez ilçelerin hemen hemen tümünde saptanan kirlilik bir aydır sürüyor.
Sağlık Bakanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi derhal önlem almalıdır.
Kimya Mühendisleri Odası (KMO) şebeke sularının kalitesini ve insan sağlığına olası olumsuz etkilerini incelemek üzere sürekli çalışmalar yürütmektedir. Geçen yıl, 5 Temmuz 2012 günü yaptığımız açıklamada Ankara suyundaki alüminyum kirliliğini gündeme getirmiştik. Geçen yıl yaşanan kirlilik Sağlık Bakanlığınca saptanmış ve kabul edilmişti. Bakanlık bu konuda Ankara Büyükşehir Belediyesini yazılı olarak bilgilendirdiğini Odamıza bildirmiştir (EK-2).

KMO tarafından yürütülen çalışmalar sırasında son günlerde Ankara‘nın sularındaki alüminyum miktarının tekrar yükseldiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Ankara‘nın şebeke sularını düzenli olarak takip eden Sağlık Bakanlığına bağlı Ankara Halk Sağlığı Laboratuvarı yaklaşık bir aydır süren bu kirliliği saptamıştır.

En fazla 200 µg/L (mikrogram bölü litre) olmasına izin verilen alüminyum miktarı,
22.07.2013 tarihli raporlara göre ise aşağıdaki gibi sağlığı ve hayatı tehdit eden boyutlardadır .
(EK-1):ÇANKAYA‘ da:         636.02 µg/L      (tehlikeli değerin 3,18 katı)

YENİMAHALLE‘ de: 593.10 µg/L      (tehlikeli değerin 3 katı)

MAMAK‘ ta:             745.98 µg/L     (tehlikeli değerin 3,73 katı)

ETİMESGUT‘ ta:      969.22 µg/L         (tehlikeli değerin 4,85 katı)

İçme-Kullanma sularının kalitesi, 17.02.2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre denetlenmektedir. 

Bu yönetmelikte alüminyum için belirlenen sınır değer 200 µg/L‘dir. 

Yönetmeliğin 11. maddesine göre:

 " Parametre değerlerinin ya da şartlarının ihlali halinde, bu ihlalin insan sağlığı için herhangi bir risk oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilir. İnsan sağlığını korumak amacıyla gerekli olması halinde su kalitesini iyileştirmek için gerekli düzeltici önlemler alınır. 
Düzeltici önlemlerin alınmasını gerektiren ihlalin ciddi boyutlarda olması durumunda tüketiciler bilgilendirilir. "

Sınır değerin aşıldığı resmi raporlarla saptanmıştır.
Bu aşımlar yaklaşık bir aydır sürmektedir.
Raporlar Sağlık Bakanlığı arşivindedir.
*Sınır değerin dört katını aşan miktarlardaki alüminyumun insan sağlığı için tehlikeli sonuçları olabilir.
*Yüksek miktardaki alüminyumun özellikle sinir sistemi hastalıklarına yol açabildiği bilinmektedir.
*Ayrıca çocuklarda hafıza kaybı, öğrenme güçlüğü gibi ciddi sonuçları olabilmektedir.
*Kronik böbrek rahatsızlığı olanların durumlarını kötüleştirdiği bildirilmektedir.
*Ayrıca vücutta alüminyum birikmesinin çeşitli kemik hastalıklarına, eklem ağrılarına, kanda eritrosit yapımında bozulmaya ve bağışıklık sisteminde hasara yol açtığı saptanmıştır. 

Bu kirliliğin kaynağı saptanmalıdır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz yıl sorumluluktan kaçmak için, kirliliğin apartmanlardaki eski su tesisatından kaynaklandığı yönünde açıklamalar yapmıştı.

Peşinen belirtiyoruz; alüminyum  kirliliğinin apartmanların su borularının eski veya paslı olması ile ilgisi yoktur.
Kanımızca yaz aylarında artan su tüketimi nedeniyle içme suları, arıtma tesisinde yeterli dinlendirme yapılmadan, şebekeye verilmektedir. Bu nedenle arıtma işleminde kullanılan alüminyum sülfat maddesinin sudan uzaklaşması sağlanamamaktadır.
İvedik Arıtma tesisinin kapasitesinin artırılması zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir.
T.C.Sağlık Bakanlığını ve ANKARA Büyükşehir Belediyesini sudaki alüminyum kirliliği hakkında açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Ankaralılara temiz ve içilebilir suyu sağlamak Ankara Büyükşehir Belediyesinin görevidir.
Yetkililer tatmin edici bir açıklama yapana kadar ve sudaki alüminyum değerlerinin normale döndüğünü ilan edene kadar Ankaralılara musluk suyu içmemelerini öneriyoruz.
Kamu oyuna saygıyla duyururuz.

TMMOB
Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu
***

YORUM
İlk, Orta ve Lise Okullarımızda ve gelir seviyeleri yeterli olmayan bölge ve mahallelerimizde şehir şebeke suyu içme suyu olarak da kullanılabilmektedir. Ankaranın tümünde ise günlük olarak el yüz yıkamadan tutunda, bulaşık makinalarında, çamaşır makinalarında ve günlük tüketimde mecburen şebeke suyu kullanılmaktadır.

İşin başarılı olan garip tarafı, Temiz Su olarak bugün için Aluminyumlu suyu,(yarın nasıl bir su kullanacağımız yüksek takdirlerine aittir)  makamlarının günün şartlarına göre !  düzenledikleri tarifelere göre  parayla satın almaktayız.

Bu Aluminyumlu suyun, tehlikeli maksimum sınırın 3-4 misli Aluminyum fazlası;
Tavuk çiftliklerinde, küçükbaş büyükbaş hayvan besihanelerinde ve sebze meyva yetiştirilmesinde ve bunların sofralarımıza gelmeleriyle sindirim sistemlerimizde, yemek yediğimiz tabak,çatal kaşık bıçak ile yemek pişirdiğimiz tencere tava ve kap kacakta, giydiğimiz iç ve dış giyeceklerimizde, bebeklerimizin ve bizlerin banyolarında , Sağlık Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesinin hediyesi olarak, pardon ücreti mukabilinde kullanılmakta, tüketilmektedir. Sağlıklı ve zeki nesiller yetiştireceğiz ya!

Bu durum TBMM' ne taşınacak bir HALK SAĞLIĞI KONUSUDUR.


BU SAĞLIK SORUNU, İLGİ DUYAN VE TEMSİL YETENEĞİNİ KAYBETMEDİĞİNDEN EMİN OLDUĞUMUZ MİLLET VEKİLLERİMİZİN KENDİLERİNE GÖREV VEREN ASIL' LARINA YAPACAKLARI BİR HİZMETTİR.
BAKALIM, "OLURMU BÖYLE REZALET" DİYEREK İLGİ DUYACAK VE SORGULAYACAKLARMI, SONUÇ ALACAKLARMI ?
(Kendileri,  aileleri,çocukları ve torunlarının da aynı tehlikeler ile karşı karşıya  olduklarının farkındalarmı acaba? )

Belkide böylece  yüksek seviyede Aluminyumsuz kalmaktan dosdoğru ve dimdik durduğu için eğilip bükülmeyen  insanlarımızın da eğilip bükülmesi arzu edilmiş ve planlanmış olabilir !!!

Bazı olayların daha doğrusu aynı olayların sonuçları asırlar boyunca aynıdır. 
Matematik, kimya ve sosyoloji  kuralıdır,
Aynı karekterdeki Malzemeler ve İnsanlar aynı şartlarda bir araya gelirlerse sonuç, farklı zamanlarda da aynı olur.

Malumunuz bir de derler ya “ tarih tekerrürden ibarettir”

Yetkili ama, sorumlu mu?  sorumsuz mu? bilemediğim görevlilerin “Ben bu suyu içiyorum bir şey olmuyor” demeleri, geçmişte bir tarihte “ben bu çayı içiyorum bir şey olmuyor”  diyerek çay içerken fotoğraflar çektiren ve  radyasyonlu çayı utanmadan insanlara tavsiye eden bakanları hatırlatıyor.

Belki de diyeceksiniz ki sudan sebeplerle lafı uzatma , ancak malum hayat su ile başlar, su ile devam eder.
Saygılarımla

100.YIL BİRLİK PARKI PLATFORMU
Mimar Ahmet Nedim Kaya
Koordinatör

21 Mayıs 2013 Salı

ÇİĞDEM SEMT MECLİSİ GÖREV TAKSİMİ YAPTI

ÇANKAYA ÇİĞDEM SEMT MECLİSİ 

DÖNEM SÖZCÜSÜ VE KOMİSYON BAŞKANLARI  SEÇİMİ; İŞÇİ BLOKLARI MAHALLESİ, ÇUKURAMBAR MAHALLESİ, ÇİĞDEM MAHALLESİ VE KIZILIRMAK MAHALLE SAKİNİ DEĞERLİ KOMŞULARIMIZA DUYURU

Çankaya / Çiğdem Semt Meclisi “YÜRÜTME KURULU” Üyeleri Seçimi 28 Nisan 2013 Tarihinde yapılmıştır. Seçilen 12 Üyeli “YÜRÜTME KURULU” 13 Mayıs 2013 tarihinde Semt Meclisinin kendi binasında toplanarak; Dönem Sözcüsü, Sözcü Yardımcıları, Genel Sekreter ve Komisyon Başkanları seçimlerini yapmıştır. Bölge sakinlerimizin şikâyetlerini dinlemek, incelemek, değerlendirmek, gidermek ve beklentilerini yerine getirmek için çalışacak olan komisyonlar ve başkanları aşağıda açıklanmıştır.
Buna Göre: 

Görüşmek istediğiniz konularla ilgili olarak Komisyon Başkanları telefonlarını arayabilir, e-posta adreslerine yazabilir veya “SEMT MECLİSİ” binamıza bizzat gelerek bilgi alışverişinde bulunabilirsiniz. Bölgemizi ve Semtimizi daha güzel, daha sağlıklı, ileri ve mutlu yaşam standartlarına sizlerle ulaştırmak, hep beraber çalışarak örnek mahalleler oluşturmak dileğimiz ve hedefimizdir.
Saygılarımızla

Yapılan açık oylama seçim sonuçlarına göre:

DÖNEM SÖZCÜSÜ/BAŞKAN                   9/12 oyla         Ahmet Nedim KAYA        
DÖNEM SÖZCÜSÜ/BŞK. YARDIMCISI   9/12 oyla         Hasan SARIKAYA
DÖNEM SÖZCÜSÜ/BŞK. YARDIMCISI   9/12 oyla         Figen YÜCEL
DÖNEM GENEL SEKRETERİ                     9/12 oyla         Faruk BAYRAKTAR
  
1) ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK KOMİSYONU BŞK  9/12 oyla  Ahmet Nedim KAYA
      (ÇAK-DER Derneği Tems.) 
     Cep tel: 0533 / 379 7549   
     e-posta: ahmetnkaya@gmail.com
                                           
2) ENGELLİLER,GÜÇSÜZLER,YAŞLILAR VE KİMSESİZLER KOMİSYONU BŞK.
     9/12 oyla  Hasan SARIKAYA (İşçi Blokları Mah Muhtarı )
     Cep tel: 0505 / 578 0348   
     e-posta: muhtar.hasan@hotmail.com
   
3) KADIN KÜLTÜR SANAT VE ÇOCUK KOMİSYONU BŞK.         
     9/12 oyla Figen YÜCEL (Kızılırmak Mah Tems.)
     Cep tel: 0554 / 602 0535  
     e-posta: elifsena1967@mynet.com
                                                                                            
4) SAĞLIK KOMİSYONU BŞK.     9/12 oyla Cemal AKIN (Çiğdem Mah Muhtarı)
     Cep tel: 0542 / 233 0057  
     e-posta: cigdem.muhtarlik@gmail.com
5) EĞİTİM KOMİSYONU BŞK.      9/12 oyla Cengiz YAĞ (Kızılırmak Mah Muhtarı)
     Cep tel: 0533 / 741 5297   
     e-posta: yagcengiz@hotmail.com

6) GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU BŞK.         9/12 oyla Çiğdem EKİCİ
     Cep tel: 0530 / 159 2645 
     e-posta: karakiz__18@hotmail.com (Çukurambar Mah Tems.)

7) HUKUK KOMİSYONU BŞK.     9/12 oyla Erdinç KAHRAMAN
    Cep tel:0532 / 244 9475  
     e-posta: ekahraman2012@gmail.com (Çiğdemim Derneği Tems.)

8) AR-GE KOMİSYONU BŞK.        9/12 oyla M.İhsan GÜLBUDAK
     (Çukurambar Mah Muhtarı) 
     Cep tel: 0532 / 245 0969  
     e-posta: ihsangulbudak@hotmail.com 

Ahmet Nedim KAYA - Mimar
Dönem Sözcüsü

4 Mayıs 2013 Cumartesi

ÇİĞDEM SEMT MECLİSİ "SEÇİMLİ GENEL KURULU" YAPILDI


ÇİĞDEM SEMT MECLİSİ 
SEÇİMLİ GENEL KURULU YAPILDI                 

Semt Meclisi Seçimli Genel Kurulu 28.Nisan.2013 Pazar günü İşçi Blokları Mah, Çukurambar Mah,Çiğdem Mah. ve Kızılırmak Mahalleleri sakinlerinin katıldığı büyük bir çoğunlukla ve Çankaya Kent Konseyi Başkanı Sayın Dr. Işıkhan GÜLER' in katılımıyla Semt Meclisi' nin kendi binasında yapıldı.
Bu dönem seçilen Yürütme Kurulu üyeleri 2013 ve 2015 yılları arasında iki yıl süre ile görev yapacaklardır.

YÜRÜTME KURULU ÜYELERİ :
1. Hasan SARIKAYA         100. YIL İŞÇİ BLOKLARI Mah. Muhtarı
2. M.İhsan GÜLBUDAK   ÇUKURAMBAR Mah. Muhtarı ve ÇAK-DER Derneği Başkanı
3. Cemal AKIN                   ÇİĞDEM Mah. Muhtarı
4. Cengiz YAĞ                    KIZILIRMAK Mah. Muhtarı
5. Ahmet Nedim KAYA    ÇAK-DER Derneği Temsilcisi
6. Erdinç KAHRAMAN     ÇİĞDEMİM Derneği Temsilcisi
7. Faruk BAYRAKTAR     100.YIL İŞÇİ BLOKLARI Mah. Temsilcisi
8. Zahide ERDEM                        "         "            "                   "
9. Çiğdem EKİCİ                ÇUKURAMBAR Mah Temsilcisi
10.Tülay KORKMAZ         ÇİĞDEM Mah Temsilcisi
11.Figen YÜCEL                 KIZILIRMAK Mah Temsilcisi
12.Melih KARAKADIOĞLU

YÜRÜTME KURULU YEDEK ÜYELERİ :
1. Bengisu KAYA                100.YIL  İŞÇİ BLOKLARI Mah Temsilcisi
2. Semra KOBAKÇI           ÇUKURAMBAR Mah Temsilcisi
3. Tülin AĞCA                     ÇİĞDEM Mah Temsilcisi
4. Afife KALELİ                  KIZILIRMAK Mah Temsilcisi
5. Sema KENDİR

2013-2015 Çalışma Dönemi için seçilen yürütme kurulu üyeleri ilk toplantılarında aralarından Dönem Sözcüsü seçerek görev bölümü yapacaklar.
Çalışma arkadaşlarıma başarılar dilerim.

AHMET NEDİM KAYA-mimar
100. Yıl Birlik Parkı Platformu
Koordinatör 



    ÇANKAYA KENT KONSEYİ BAŞKANI
    Sayın Dr. Işıkhan GÜLER Açış konuşmasını yaptı



    Divan Başkanı 100.YIL İŞÇİ BLOKLARI MUHTARI
Sayın Hasan Sarıkaya  açıklama yapıyor.
                                         
                                                          
                                                                       Divan Heyeti Muhtarlardan oluştu.

                                                                           
                                                                               Bölge sakinlerinin Seçime katılımı yüksekti.

*  Ahmet Nedim KAYA-mimar
    100.Yıl Birlik Parkı Platformu
    Koordinatör

10 Mart 2013 Pazar

DUYURU VE ÇAĞRI; 100 YIL BİRLİK PARKI PLATFORMU

10.03.2013 pazar


100.YIL,ÇİĞDEM, ÇUKURAMBAR VE KIZILIRMAK                               Mahalleleri 
Sayın; Muhtarları,  Site Yöneticileri ve Sakinleri            10.03.2013
                                                                               
Bildiğiniz gibi, Birlik Parkımızın  mevcut konumun korunması için bir yılı aşan bir süredir mücadele etmekteyiz. 2011 yılında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin almış olduğu kararla parkımızın  büyük bir bölümü konut+ticaret alanına dönüştürülmeye çalışılmıştı. Bölge sakinlerinin destekleri ile karşı bir mücadele verilerek, hem kamuoyu oluşturulmuş hem  de hukuksal zeminde davalar açılması sağlanmış ve 18.07.2012 tarihli mahkeme kararı ile yapılmak istenen düzenlemenin iptali sağlanmıştır. Ancak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, 14.12.2012 tarihinde; mahkeme kararını da boşa çıkaracak bir anlayışla parkımızı ve bölgedeki üç küçük parkı ve bir kısım yeşil alanın da içinde bulunduğu bölgeyi kentsel dönüşüm ve gelişim bölgesi ilan ederek parkın önemli bir bölümünü ticaret+konut alanına  dönüştürülmesini içeren 1/5000 ve 1/1000’lik uygulama imar planlarının yapılmasına karar vermiş ve ilgili planları 18.01.2013 tarihinde  askıya çıkartmıştır. Askı sürecinde; ilgili planlara ve kararlara yaklaşık beş bin bölge sakini itiraz etmiştir.
                Sayın komşularımız, yukarıda anlatmaya çalıştığımız gelişmeler için başvurulan hukuksal yolların ve açılan davaların bedelleri bugüne değin iki sitenin katkısıyla karşılanmıştır. Bu siteler; Me-Ko Sitesi ve Birlik Sitesidir. 2012 yılında başlatılan hukuksal süreçte; diğer sitelerin yöneticilerine yapılan çağrılar ve gerçekleştirilen toplantılarda bu sürece ekonomik olarak katkı sunmaları istenmesine rağmen herhangi bir sonuç alınamamıştır. Birinci dava sürecinin külfeti söz konusu iki site tarafından karşılanmıştır. Ancak yeni alınan üç değişik karar için, Mart ayının 17’sine kadar üç ayrı davanın açılması gerekmektedir. Bu durumu görüşmek için  06.03.2013 tarihinde on yedi site yönetimine toplantı yapılması için çağrı yapılmış, bu çağrıya dört site yönetimi  uyarak toplantıya gelmişlerdir. Diğer site yönetimlerinden her hangi bir katılım söz konusu olmamıştır. Yaşanan bu durum  düşündürücü ve üzüntü vericidir. Birlik Parkı sorunu hepimizin sorunudur. Sorunun çözümü için destek vermek hepimizin birincil görevi olması gerekir.
                06.03.2013 tarihinde yapmış olduğumuz ve dört site  temsilcisi ile Birlik Platformu Üyelerinin de katılmış olduğu toplantıya, avukatımızda katılmış ve olayın gelişimi ve de yaşanabilecek hukuksal süreç hakkında bizleri bilgilendirmiştir. Toplantıda şu sonuçlara varılmıştır.
1)  Kentsel dönüşüm, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan kararları için üç ayrı davanın açılması,
2)  Zaman kazanmak ve olası maliyetleri asgari seviyeye çekebilmek için,  itiraz dilekçesi    vermemiş kişiler üzerinden dava açılması ve itiraz edenlerin davaya sonradan müdahil olması,
3)  Ayrı ayrı sitelerden, itiraz dilekçesi vermemiş yaklaşık on ismin belirlenmesi ve bu on kişi üzerinden davaların açılması,
4)  İtiraz dilekçesi vermemiş değişik sitelerden belirlenecek on kişinin  12.03.2013 tarihine kadar belirlenmesi,
5)  Açılacak üç dava için; mahkemelerin kararları doğrultusunda üç ayrı bilirkişi heyeti oluşturulması ihtimalide düşünülerek , avukatlık ücreti ve dava açma sürecine dönük harçlar da dikkate alınarak toplam maliyetin yaklaşık 20.000.TL olabileceği,
6)  Yargı sürecindeki maliyetlerin karşılanması için bölge sakinlerinin kendi site yönetimleri aracılığı ile katkıda bulunması ve bu katkı miktarının daire başı 25 TL olması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Değerli bölge sakinleri ve site yöneticileri, sizleri bu konuda duyarlı olmaya ve bu sürece hem fiili olarak hem de mali olarak destek vermeye davet ediyoruz. Vereceğiniz mali destek bölgedeki site yöneticilerimi ve muhtarlarımızın da için de yer aldığı bir komisyon tarafından denetlenecek ve harcama belgeleri tüm sitelerde ilan edilecektir. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak isteyen komşularımız, Me-Ko sitesi yönetimine başvurabilir ve topladıkları mali katkıları makbuz karşılığında teslim edebilirler. 15.03.2013 tarihinde akşam saat 6:30 da avukatımızın da katılacağı bir toplantı yapılacaktır. Toplantı yeri; Me-KO Sitesi D-Blok Yönetim dairesidir.Tüm Muhtarlarımızı, komşularımızı ve site yöneticilerimizi toplantıya bekliyoruz.
Duyarlılığınızı bekliyor saygılarımızı sunuyoruz.
100.YIL BİRLİK PARKI PLATFORMU

26 Şubat 2013 Salı

GÜNÜN HABERİ


26 Şubat 2013 Salı


İBRAHİM MELİH GÖKÇEK

VE DİĞER "ŞÜPHELİLER" HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

…/…/2013
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

ŞİKAYETÇİLER                 
: (Ad- Soyad, TC Kimlik, Adres, Telefon)

ŞÜPHELİLER                                 :
1) İbrahim Melih GÖKÇEK / Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı
2) Ömer Faruk ERCİYES / Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı
3) Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu Üyeleri
    (14.12.2012 tarihli 2201, 2205, 2207 sayılı Meclise sunulan raporda imzası olanlar)
4) Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı Yetkilileri
    (14.12.2012 tarihli 2201, 2205, 2207 sayılı Meclise sunulan görüşte imzası olanlar)
5) Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri
    (14.12.2012 tarihli 2201, 2205, 2207 sayılı Meclis Kararlarına Olumlu Oy Kullananlar)

SUÇ                                       : İdari Yargı Kararını Uygulamamak ve Yargı Kararlarını Etkisiz Kılmak Suretiyle Görevi Kötüye Kullanmak, görevinin gereklerine uygun bir şekilde, basiretli ve olağanüstü özenli davranması gerekirken gerek kasten gerekse de ihmalen aykırı hareket etmek suretiyle semt sakinlerinin yeşil alanlarını yok ederek mağdur edilmesinde ısrarcı olmak, Mahkeme kararının gerekçelerini ortadan kaldırmak için verilen konusu Suç Olan Emir ve Talimatları uygulayarak bilim ve fennin gereklerine aykırı geçici, parçacı rapor ve görüşler hazırlamak suretiyle Mahkeme kararlarını etkisiz kılmak  (TCK 257 vd ceza hükümleri)

SUÇ TARİHİ                                  : 21.11.2012 (EİDB görüş tarihi) ve 14.12.2012 (Belediye Meclisi ve İmar Komisyonu Rapor Tarihi)

SEVK MADDESİ               : Re’sen rastlanılacak sebepler yanında, 5237 s. Y. 257. Maddesi uyarınca

AÇIKLAMALAR                :

OLAYLAR ve GELİŞMELER                  :

Çankaya İlçesi Karakusunlar Kd.7940 ve 7942 nolu parsellerde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 29.11.2011 tarih ve 3438 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği 23.12.2011 tarihinde askıya çıkmıştır. Semt sakinleri dava konusu plan değişikliğine 1 aylık askı süresi içerisinde 9.1.2012 tarihinde ayrı ayrı dilekçeler ile binlerce imza vermiştir.

Bizlerin de aralarında bulunduğu plana karşı tüm itirazlar Belediye Meclisinin 17.02.2012 tarihli toplantısında görüşülmüş ve 283 sayılı karar ile reddedilmiştir.

İtirazların reddine dair kararlar, Ankara Büyükşehir Belediyesinin 20.03.2012 tarih ve 882 sayılı yazısı ile 23.05.2012 tarihinde adi posta ile gönderilmiş ve itiraz edenlerin bir kısmı idare mahkemelerinde davalar açmıştır.


AÇILAN BU DAVALAR DIŞINDA MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ İLE ŞEHİR PLANCILARI ANKARA ŞUBESİNİN AÇTIĞI DAVALARDA ANKARA 10 VE 15. İDARE MAHKEMELERİNCE AYRI AYRI BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPILMIŞ, ARDINDAN MAHKEMELERCE YÜRÜTMEYİ DURDURMA VE İPTAL KARARLARI VERİLMİŞTİR.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanan “Çankaya İlçesi Karakursunlar Kd.7490 ve 7492 nolu parsellerde 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği”ne yapılan itirazlara ilişkin Belediye Meclisi’nin 29.11.2011 gün ve 3438 sayılı kararı ile onaylanan “1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği” ile bu kararı durduran ve iptal eden Mahkeme kararları sonrasında MAHKEMELERCE VERİLEN İPTAL KARARLARININ GEREKÇELERİNİ ORTADAN KALDIRACAK ŞEKİLDE ALINAN YENİ MECLİS KARARLARI İLE SEMT HALKININ VE ANKARALILARIN MAĞDUR EDİLMESİNE DAİR OLAYLARA AŞAĞIDA YER VERİYORUZ.

Alana ilişkin ilk imar planı Bakanlıkça 28.01.1982 yılında yapılmış ve İmar Heyetinin 27.04.1982 gün ve 221 nolu kararı ile 74950 nolu parselasyon planı onaylanmıştır. 109.339 m² yüzölçümlü 7490 sayılı parselin 16.084 m²’sinin DOP34.710 m² ‘sinin bedelsiz terk olarak ayrıldıktan sonra 58545 m²’si diğer imar ada/parsellere tahsis edilmiştir. 130.946 m² yüzölçümlü 7492 sayılı parselin 20.856 m²’sinin DOP, 40.381 m²’sinin bedelsiz terk olarak ayrıldıktan sonra 69.709 m²’si diğer imar ada/parsellere tahsis edilmiştir.

1982 yılında onaylanan 74950 nolu parselasyon planı notlarından “ Yeşil alanlar, genel otoparklar, yollar, eğitim ve diğer hizmet alanları kamu eline geçmeden ve teknik altyapı gerçekleşmeden iskan izni verilemez” hükmüne karşı o dönem SS Üçüncü İdareciler Arsa ve Yapı Kooperatifi adına Ankara 8. İdare Mahkemesinde açılan dava sonucu dava konusu iskan izni verilmez hükmü işlem iptal edilmiştir.. söz konusu karar Danıştay 6. Dairesince onanmış, davalı Çankaya Belediyesi Başkanlığı karar düzeltme yoluna gitmiş, karar düzeltme talebi de Danıştay 6. Dairesince reddedilerek onama kararı kesinleşmiştir.

Karar sonrasında Çankaya Belediyesi’nce başvuru sahiplerine “iskan verilmesi“ yönünde karar verilmiştir. Belediye, 18.1.2007, 1862 sayılı yazısı ile iskan belgesi verilen ada parsellerin listesi ile Mahkeme kararları Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na da üst yazı ile göndermiştir.

Ancak ilgili idarelerce tarafından söz konusu plan notuna rağmen hem iskân ruhsatı vermiş hem de “kamuya terk işlemleri” gerçekleştirilmemiştir.  

1)     Kamuya bedelsiz terki öngörülen alanların plan notuna göre terki yapılmayarak donatı alanlarında kalan kadastro parsellerine 2. kez imar hakkı talep edildiği plan teklifi 11.03.2009/678 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye meclisi kararı ile onaylanmıştır.

Plan teklifi ile mülk sahiplerine 27446 ada 1 nolu parsele isabet eden sağlık kurumu Alanı ile güneyindeki Çocuk Bahçesi Alanından oluşan 8924 m² yüzölçümlü E:1.80 yoğunluklu konut alanı ayrıldığı, fiziki imkansızlıklara rağmen taleplerinin mümkün olduğu ölçüde karşılanmış olduğu bildirilmiştir.

Söz konusu plana mülk sahipleri tarafından “planlama alanı içerisinde rantı daha yüksek olan başka yerden yer verilmesi ve daha fazla imar hakkı verilmesi” gerekçesiyle mülk sahiplerince itiraz edilmiş, itirazın reddine karşı açılan Ankara 4. İdare Mahkemesinin 15.4.2010 tarih ve 2010/214 E., 2010/567 K sayılı ilamı ile dava süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir.

Bu davanın reddi üzerine bu kez mülk sahipleri tarafından belediye aleyhine kamulaştırmasız el atma davaları açılmaya başlanmış ve davalar Belediye aleyhine sonuçlanmaya başlamıştır. (Örn: Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.2.2010 tarih ve 2009/105 E., 2010/7 K[1]) Bu ve benzer davalar üzerine Belediyece, söz konusu davalarda yüksek bedellere hükmedildiği gerekçe gösterilerek kendi ihmali neticesinde kendisine yüklenen bu yükten kurtulmak için bu kez söz konusu parsellerin yeniden düzenlenmesini gündeme getirmiştir. Bu husus birçok yazışmasında geçmektedir

7490 sayılı parselin yüzölçümünün 34.710 m² olarak görüldüğü ancak bedelsiz terk gerçekleştirildiği şu anki büyüklüğünün 26472 m² olduğu, 7492 sayılı parselin yüzölçümünün 40.381 m² olarak görüldüğü ancak bedelsiz terk gerçekleştirildiği şu anki büyüklüğünün 30.797 m² olduğu, toplamda 57.269 m² maliklere aittir.

Malikler tarafından yapılan plan teklifi; ilgili kurum görüşü alınmadan ilkokul alanının tamamının ve ilkokul yanındaki donatı alanlarının kentsel çalışma alanına dönüştürülmesi, kentsel çalışma alanına bölgenin emsalinde yüksek emsal verilmesi, kentsel çalışma alanı içinde residans konut yer alabileceğinin belirlenmesinin bölgeye ek nüfus getirmesi, SKT alanının emsalinin 0.50’den 1.5’e çıkartılması, özel sağlık, özel eğitim ve kreş alanının hem kadastro parseli dışında ayrılmış olması hem de parktan oluşturulmasının imar mevzuatına, şehircilik ilke ve esaslarına uygun olmadığı gerekçe gösterilerek nedeniyle alternatif bir plan hazırlanmıştır.

57.269 m² yüzölçümlü 7490 ve 7492 sayılı parsellerin %40 DOP kesilerek arta kalan yaklaşık 34.361 faydalı alan oluşturmak üzere söz konusu parseller içerisinde kavşak alanı, yol, mevcut park; çocuk bahçesi alanlarının ticari rekreasyona dönüştürüldüğü, ticari rekreasyon alanlarında yapılaşma koşullarının E:0.15, H:2 kat olarak belirlenen plan teklifinin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanmıştır.

17.06.2011 gün ve 1791 sayılı karar ile onaylanan imar planına ilişkin mülk sahiplerince önce “Yapılan plan imar mevzuatına, yasanın öngörmüş olduğu plancılık esaslarına ve şehircilik ilkelerine uymadığı gibi adalet ve hakkaniyetten de çok uzaktır. İdarelere, maliklerinin görüşleri ve muvafakati alınarak, mağdur edilmeden yeniden plan yapılması” talebi ile dilekçeler verilmiştir.

Yine semt sakinlerince ikinci defa “1/1000 ölçekli plan dahil imarın tüm aşamaları tamamlanıp plan tapuya tescil edildikten sonra açılan kamulaştırmasız el atma davalarından ve doğacak tazminat haklarından vazgeçileceğinin taahhüdü ile söz konusu alanın “Kentsel Servis Alanı” kullanımı ve E=1,50 yapı yoğunluğu ile düzenlenmesi talebi” ile dilekçeler verilmiştir.

Nihayet semt sakinlerince 3. kez verilen dilekçeler ile “Parsel kullanım kararı “konut ve ticaret”, “emsal 2.5”, “hmax serbest” olacak şekilde konut, ticaret, büro-ofis ve her türlü işyeri birlikte ya da ayrı ayrı projelendirilebilir ve ±00 kotu yoldan, tabii zemin ortalamasından ya da proje müellifinin uygun göreceği noktadan verilmesi, ±00 kot altı emsal haricidir" imarlı 16000 , m2 (+- 100) alanlı müstakil bir parsele hisselerimizin aşağıdaki hisse oranlarıyla birlikte taşınması ve bir ay içerisinde uzlaşma komisyonunun toplanarak yukarıdaki şartlarda karşılıklı uzlaşma tutanağının imzalanması, üç ay içerisinde 1/5000 planın meclisten geçirilerek kesinleşmesi ve nazım imar planının ilçeye intikalinden itibaren bir yıl sonuna kadar ilçe belediyesi tarafından meclis kararına bağlanmaması halinde 5216 sayılı kanunun 7/b maddesi gereğince en geç üç ay içerisinde Büyükşehir Belediyesince 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve kesinleşmesini takiben parselasyon planı işlemlerinin bitirilerek imar tapularının dağıtılması şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde maliklere tahsis edilen 16000 m2 (+-100) dışındaki bakiye hisselerimizi bedelsiz olarak terk edeceğiz ve davalarımızdan feragat edeceği taahhüdü” ile ilan askı süresi içerisinde plan değişikliklerine itiraz edilmiştir.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.06.2011 gün ve 1791 sayılı kararı ile onaylanan “1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği”ne yapılan itiraza ilişkin Belediye Meclisi’nin 29.11.2011 gün ve 3438 sayılı kararı ile “Ticari rekreasyon kullanımının kaldırılarak güney bölümdeki 2 ticari rekreasyon adasının yeşil alana döndürülmesi, 25 m.lik yola cepheli kuzeydeki yaklaşık 16000 m2 rekreasyon adasının konut+ticaret kullanımına çevrilerek E=2,5, H=Serbest imar durumu verilmesi, konu ile ilgili gerekli plan notlarının oluşturulması” ile “Çankaya İlçesi Karakursunlar Kd.7490 ve 7492 nolu parsellerde 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği” onaylanmıştır.

Söz konusu Plan Değişikliğine “İmar Kanunu’na, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına bütünüyle aykırı olduğu” gerekçesi ile tarafından TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin 2011/2124 E. sayılı dosyası üzerinden iptal davası açılmıştır. Dava halen görülmektedir, ancak bu suç duyurusuna konu olan meclis kararı öncesinde meclisçe kabul edilen kararlara karşı 10 ve 15. İdare Mahkemesinde açılan davaların konusu plan revizyonu, 4. İdare Mahkemesinin yargılaması devam ederken revize edilmiştir. Bu kararlar da 10 ve 15. İdare Mahkemelerince bilirkişi incelemesi sonrasında önce durdurulmuş, ardından iptal edilmiştir.  (Savcılıkça bu karar ve raporların temin edilmesini talep ederiz)

BU KARARIN ARDINDAN ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNİN  14.12.2012 TARİH VE 2207 SAYILI KARARI İLE KARAKUSUNLAR KD.7490 VE 7492 NO’LU PARSELLER DE 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ONAYLANMIŞTIR. 18.01.2013 tarihi itibari ile de askıya çıkartılmıştır. Söz konusu uygulama imar planı; Birlik Parkının  kullanımını daraltıcı niteliktedir. Bölgedeki aktif iki parkı ve bir kısım yeşil alanı  tamamen Ticari Rekreasyon alanına dönüştürmektedir. Olası depremlerde güvenli alanları ortadan kaldırıcı bir yönü bulunmaktadır. Bölgede ki nüfus yoğunluğunun artırmaktadır. Hali hazırda yetersiz olan; alt yapı, sosyal donatı alanları ile yeşil alanların daha da yetersiz hale gelmesine etki edici bir nitelik taşımaktadır.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNİN  14.12.2012 TARİH VE 2205 SAYILI KARARI İLE KARAKUSUNLAR KD.7490 VE 7492 NO’LU PARSELLER DE 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ONAYLANMIŞTIR. 18.01.2013 tarihi itibari ile de Başkanlığınızda askıya çıkartılmıştır.

Oysa söz konusu parsellere ilişkin, 29.11.2011 tarih ve 3438 sayılı karar ile onaylanan ve 23.12.2011 tarihinde askıya çıkartılmış 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği; Ankara 15. İdare Mahkemesinin; 18.07.2012 gün ve E:2012/233, K:2012/1197 sayılı kararı ile; yapılmak istenen değişikliğinin KAMU YARARI TAŞIMADIĞINA , Parkın bütünlüğünün korunması için kamulaştırma aracının kullanılması gerektiğine işaret ederek, uygulamanın iptal edilmesine karar vermiştir.

Yukarıda ifade edilen mahkeme kararına rağmen belediye meclisi, ilgili parsellerin bir bölümünün üzerinde Kentsel Dönüşüm ve Gelişim kararı almıştır. Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Sınırına bakıldığında, sınırların parklar ve yeşil alanlardan ibaret olduğu görülmektedir. Bu tablo Kentsel Dönüşüm ve Gelişim düzenlemesinin ruhuna ve amacına aykırılık teşkil etmektedir.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin;  İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esaslar Bölümünün 27 maddesinin 2. Fıkrasında ifade edilmiş olan;  İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. şeklindeki hukuki zorunluluk vurgulanmış olmasına karşın, plan bütününde söz konusu hükmün uygulanmadığı görülmektedir.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNİN  14.12.2012 TARİH VE 2201 SAYILI KARARI İLE KARAKUSUNLAR KD.7490 VE 7492 NO’LU PARSELLER KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM PROJE ALANI OLARAK ONAYLANMIŞTIR. 18.01.2013 tarihi itibari ile de askıya çıkartılmıştır.

Söz konusu karar, 5393 sayılı kanunun 73. Maddesinin (Değişik 17/6/2010-5998/1.md.) birinci fıkrasına aykırılık teşkil etmektedir. Keza ilgili kanun maddesinin birinci fıkrası; Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı Sınırları içerisinde kamu mülkünün bulunması halinde Bakanlar Kurulu Kararı şartını zorunlu kılmaktadır. İlan edilen bu sınır içerisinde belediye hissesinin de bulunması nedeniyle bu yasa maddesine aykırı bir işlem tesisi edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bu sınır; Birlik Parkının bütünlüğünü bozucu, kullanımını sınırlayıcı bir sonuç doğurmakla birlikte, bölgedeki iki küçük park ile yeşil alanları da ortadan kaldırıcı içerikli olduğu anlaşılmaktadır.

SÖZ KONUSU KARARLAR, 10 VE 15. İDARE MAHKEMELERİNCE VERİLEN KARARLARIN VE DAYANAĞI BİLİRKİŞİ RAPORLARININ GEREKÇELERİNE AYKIRI OLUP, MAHKEME KARARLARININ ETKİSİZ KILMAK, BU KARARLARIN GEREKLİLİKLERİNİ UYGULAMAMAK AMACI İLE ALINMIŞ KARARLARDIR.

Oysa Anayasa Md.138/son’da “...Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” denilmiş,

İYUK Md.28/1’de “...Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. (...)” ifadelerinde bulunulmuş,

TCK Md. 257’de ise “(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (...)” hükmüne yer verilmiştir.  

Suça konu eylemin “İPTALİ” kararının uygulanmaması olduğu hususu da dikkate alınarak iptal kararlarının mahiyeti üzerinde durulması gerekmektedir.

“...Anayasa kuralları, buyurucu ve bağlayıcı Hukuk kurallarıdır. Mahkeme kararlarının geciktirilmeden yerine getirilmesi zorunludur. İnsan hak ve özgürlüklerini; sosyal adaleti, toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve güvence altına almayı amaçlamış demokratik bir Hukuk Devletinde, açıklanan Anayasa ve kanun kurallarına rağmen bir Mahkeme kararının yerine getirilmemesi düşünülemez. Aksi halde bu kanun kuralları kağıt üzerinde kalmaya zorunlu, değersiz sözcükler olmaktan öteye gidemez. (...) Bir bakan ya da mahkeme kararlarını uygulama durumunda bulunan diğer Kamu görevlilerinin yukarıda açıklanan Kanuni kuralları bilmedikleri ileri sürülemez. Öyle ise; açık, kesin ve emredici Kanun kurallarına bilerek aykırı davranış da kişisel kusur kabul edilmek gerekir. (...) Görülüyor ki, Yargıtay ve Danıştay kararlarında, suçun oluşması için mahkeme kararını yerine getirmeyen Kamu görevlisinin ayrıca garaz, kin, husumet ve benzeri duyguların etkisiyle hareket etmesi aranmamaktadır. Sadece kararın uygulanmaması suç teşkil ettiğine göre (...)” (YİBGK, 1978/7 E., 1979/2 K., 22.10.1979 T.) denilmiş, en genel hukuk kuralları bağlamıyla, iptal kararının da uygulanması zorunlu yargı kararlarından olduğu, yargı kararlarının yerine getirilmemesinin de suç olduğu kabul edilmiştir.

İdari yargı kararlarını uygulamakla yükümlü olanların, idari yargı kararlarını geciktirmeksizin uygulamak zorunda oldukları, idari yargı kararları üzerinde hiçbir tasarruf hakları olmadığı doktrin ve uygulama tarafından, yasal düzenlemeyle de koşuttur: Şöyle ki, “...Mevzuatımızda, yargı kararlarının uygulanması konusunda idareye takdir yetkisi tanınmadığı (...) açıktır. (...)” (D. 5. Da. , T: 29.12.199, E: 1999/510, K:1999/4566)

Keza takdir yetkisi ile ilgili görülen bir davada “(…) sanığın ‘yürütmenin durdurulması ve katılanın görevine iadesi’ konusunda Danıştay kararını tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yerine getirmemekten ibaret eyleminin, İdari Yargılama Yasasının 28/1. maddesine açıkça aykırı bulunduğu, bu nedenle T. Ceza Yasasının 228. maddesindeki suçun oluştuğu gözetilmeden; ‘…üst mercilerden onay için beklendiği, alınan onayın tebliğinden itibaren makul süre içinde katılanın işe alındığı…’ gerekçesiyle beraat kararı verilmesi, yasaya aykırı (…)” (4. C.D., 23.10.2000. 5861/6973) olduğuna dikkat çekilmiştir.

İptal kararı ile ilgili olarak da aynı gerekçelerin geçerli olduğu hukuki bir gerçektir.

Anayasa’nın 138. Maddesi, yargı kararlarının uygulanmasının geciktirilmesini dahi yasakladığına göre; yargı kararlarını uygulamamanın açık bir Anayasa’yı ihlal suçu oluşturduğu şüphesizdir. Bu ağır eylemin cezasız bırakılması, kamu görevlilerinin haksız yere korunması Anayasa’nın 2. maddesinde teminat altına alınan hukuk devletlerinde kabul edilemez bir uygulamadır.
Yukarıda aktarılan tümcelerden, idarenin, idari yargı yerince verilen yürütmenin durdurulması kararını uygulamaktan, “idari tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri durdur(mak) ve bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağla”mak zorunda olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
 “...Bir iptal davasında verilmiş bulunan yürütmenin durdurulması kararı (...); henüz ortada bir iptal kararı bulunmadığı halde, iptali istenilen idari tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri durdurur ve bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar. Doktrinde genel olarak kabul edilmiş olan bu kural, yargısal içtihatlarla, uygulamada belirli bir biçimde yer almıştır. Aksi düşünüş tarzı, idari yargı kararlarının uygulanmaması gibi hukukun kabul edemeyeceği bir sonuç doğurur. Nitekim9.7.1966 gün ve E: 1965/21, K:1966/7 sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Dava Daireleri Kurulunun 14.1.1966 gün ve E:1965/470 sayılı kararı ile bu kuram kabul edilerek idari yargı kararlarının uygulanması sağlanmıştır. (...)” (D.3.Da., 9.3.1978, E:1978/151, K:1978/199, DD.32-33, s.207-211; Bu karar İDGK’nun 13.4.1978 günlü, E:1978/20, K:1978/26 sayılı kararıyla onanmıştır.)
HUKUKİ SEBEPLER         : TCK ve ilgili sair mevzuat
DELİLLER               : Ekte ibraz edilen belgeler, mahkeme kararları, yargısal içtihatlar, yemin ve yasal her türlü delil…
SONUÇ VE İSTEM           : Yukarıda açıklanan, kendiliğinden dikkate alınacak ve soruşturma aşamalarında ortaya çıkacak nedenlerden dolayı her bir şüpheli için ayrı ayrı değerlendirilme yapılmak suretiyle gerekli soruşturmanın yapılarak, kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederim.  
                                                                                                           Şikayet Eden
                                                                                                      (Ad- Soyad, İmza)


EKLER:
1)      Kimlik belgesi



[1] Söz konusu karar Yargıtay 5. HD’nin 28.6.2010, 2010/5649 E., 2010/12331 K. Sayılı ilamı ile onanmıştır.